Uluslararası bağlamda İstanbul’un çağdaş restorancılık kültürünü başlatan ve “Yeni Türk Mutfağı” olarak tabir edilen akımın ilk temsilcilerinden biri olan Mehmet Gürs, Türk gastronomisinin batı ile doğu köprüsünü kuran şeflerden biri olarak tanınıyor. Şefliğin yanında iyi bir mutfak ve gastronomi tarihi araştırmacısı olan Mehmet Gürs, televizyon ve internette yaptığı programlar ile de tanınıyor. Mehmet Gürs genel olarak sürdürülebilirlik, eski (ata) tohumların korunması, sıfır atık gibi projeler üzerine de çalışıyor.
Ünlü şef Mehmet Gürs, Finli bir anne ile Türk bir babanın çocuğu olarak Finlandiya’da dünyaya geldi. 1969 doğumlu Mehmet Gürs çocukluk yıllarını Stockholm ve İstanbul’da geçirdi. 1980’li yılların sonunda ABD’ye giden Mehmet Gürs, bu ülkede Johnson & Wales Collage’da Otel Restoran ve Kurumsal İşletmecilik Bölümü okudu. Okul döneminden itibaren ABD’de birçok restoranda aşçılık ve şeflik yapan Mehmet Gürs, 1990’lı yılların ortalarında Türkiye’ye döndü ve bizim mutfağımızın gelişimi için çalışmaya başladı.
1996’da Türk gastronomisi için başladığı çalışmalarından iyi bir verim alan Mehmet Gürs, pek çok başarılı girişimin içinde yer aldı. Ortağı ve danışmanı olduğu 21 işletmenin hepsi de başarılı oldu. Eski ve yeniyi harmanlayıp geleceğin mutfağını yaratmayı amaçlayan Mehmet Gürs, bu çağdaş tarz ile pek çok tabuyu yıktı. Antoroploji, biyoloji ve ziraat gibi alanlar üzerinde araştırma yapan ünlü şef, Anadolu’nun gıda haritasını çıkardı. Bunu yaptığı televizyon ve internet programlarında herkese anlattı.
Mehmet Gürs’ün başarılı olan işletmeleri arasında İtalyan restoranı Trattoria Enzo, self servis lokantası Terra Kitchen ve İtalyan kahve markası Kronotrop gibi çok önemli markalar bulunuyor. Mehmet Gürs için bunlar arasında en özel girişimi ise Mikla. Ortağı ve şefi olduğu restoran Mikla, 2015 yılında 96. sıradan girdiği en iyi restoranlar listesinde, 2016 yılından beridir aralıksız ilk 50 içinde yer alıyor. Mehmet Gürs Mikla’da “Yeni Türk Mutfağı”ndan mükemmel lezzetleri konuklarına sunuyor.
“Yeni Anadolu Mutfağı” vizyonuyla Anadolu’yu anlamaya çalışarak yereli ve yeniyi bir potada eriterek yemeklerini oluşturan şef, restoranındaki malzemeleri Anadolu’dan getirtecek kadar saygı duyuyor yaptığı işe.
Televizyon kanallarında yemek programları yaparak hem kişiliği hem de yeteneği ile kendini izleyenlere hayran bırakan şefimiz, uluslararası bir gastronomi konferansı olan “Yedi”nin de kurucularındandır.