Deniz kabuklularından olan midye, dünyada en çok tüketilen deniz mahsulleri arasında yer alıyor. Durağan bir canlı olan midye denizlerden avlandığı gibi günümüzde oldukça yüksek oranda yetiştiriciliği de yapılan bir canlı. Midye tutunarak beslendiği ve deniz suyunu süzerek besin elde ettiği için, deniz kabukluları arasında ağır metal oranı yüksek olan türler arasında yer alıyor. Bu nedenle midyeyi lezzetle tüketirken, tüketilen miktara dikkat etmek gerekiyor. Yoksa ağır metal zehirlenmesi yaşanabiliyor.
Yumurtlama yoluyla üreyen ve neslini devam ettiren midye, genellikle kayalık yerlerde bu kayalara tutunarak yaşıyor. Bazı midye türleri ise kumun altında yaşıyor. Avcılığı yapılan midyeler denizin bu bölgelerinden toplanıyor ve işlenmek üzere pazarlara ya da restoranlara gönderiliyor.
Midye ailesinde tek bir tür yok tabii. Dünya üzerinde çok fazla midye türü var. Bunlardan bazıları içerdiği zehirli maddeler nedeniyle insanlar tarafından tüketilmezken, kum midyesi, mavi midye ve kelebek midyesi gibi türler ise mutfaklarda yoğun olarak kullanılıyor. Dünyanın neredeyse her yerinde midye, besleyici ve lezzetli bir deniz mahsulü olarak, sevilerek tüketiliyor.
Midye, ülkemizde daha çok midye dolma ve midye tava şeklinde servis ediliyor. Denizden veya çiftlikten çıkarılan midyeler güzelce temizlendikten sonra gerekli işlemler yapılarak bu harika lezzetlerin ana malzemesi olarak kullanılıyor. Dünyanın farklı bölgelerinde ise midye, bir çırpıda saymanın zor olacağı kadar farklı yöntemlerle veya farklı tarifler içinde pişirilerek servis ediliyor. Midyenin bazı türleri ise çiğ şekilde tüketiliyor.