Ülkemizde kırmızı ya da kızıl çay olarak da adlandırılabilen rooibos çayı, ana vatanı Güney Afrika olan ve Latincede aspalathus linearis olarak adlandırılan rooibos bitkisinden elde edilen bir bitki çayı. Esasen Latince ismi Camellia Sinensis olan çay bitkisiyle hiçbir ilişkisi olmadığı için, kafein içermiyor. Bu sayede kafein tüketimini sınırlandırmak isteyen ya da klasik çaya bir alternatif arayanlar için cazip bir seçenek oluşturuyor. Rooibos bitkisinin yaprakları toplandıktan sonra ya oksidasyonu önlemek amacıyla hemen kurutuluyor ya da fermente ediliyor. Eğer hemen kurutulursa yapraklar yeşil kalarak antioksidan içeriğini koruyabiliyor. Fermente olan yapraklar ise turuncu ya da kahverengi tonlarına bürünüyor. Fermantasyon işlemi yaprakların antioksidan içeriğini düşürse de çay daha lezzetli hale geliyor. Bu nedenle rooibos çayı yapımında genellikle fermente yaprakların kullanılması tercih ediliyor.
Rooibos çayının bir diğer önemli özelliği de içinde şeker barındırmadığı halde hafif tatlı bir lezzete sahip olması. Bu sayede kilo ve kalori kontrolünü amaçlayan sağlıklı beslenme programlarında da kontrollü bir şekilde tüketilebiliyor. Elbette çaya şeker ya da bal ekleyerek daha tatlı bir lezzet elde etmek de mümkün. Roobios çayını demlerken, kaynar su yerine, kaynadıktan sonra birkaç dakika bekleyerek hafif ılımış su kullanılması tavsiye ediliyor. Çayın demlenmesi için de 4-5 dakika beklenmesi gerekiyor. Bu sayede lezzet daha da artırılabiliyor. Bir fincan rooibos çayı hazırlamak için, bir tatlı kaşığı rooibos kullanmak yeterli oluyor.