Son yıllarda kahvenin ve demleme yöntemlerinin bu denli popüler olmasının arkasında birkaç sebep yatıyor. Sosyal medyanın yaygınlaşması ve insanların günlük yaşamlarını daha çok sergilemesiyle birlikte kahve içmek kahve konseptinin dışına çıkarak bir yaşam tarzı, hatta bir hobi haline geldi. “Third Wave” yani “Üçüncü Nesil” ya da “Üçüncü Dalga Kahve Demleme” diye adlandırılan yöntemleri müşterilerine sunma amacıyla açılan yeni nesil kahvecileri her yerde görmeye başladık ve herkesin farklı kahve çekirdekleri ve demleme yöntemleriyle ilgili bir fikri oluşmaya başladı.
Tüm bu yaşananların etkisiyle insanlardaki kahve algısı da değişmeye ve evrilmeye başladı, artık kimse herhangi bir kahveyi ya da en kötü ihtimalle Nescafe üçü bir aradayı içmek istemiyor. Yeni kahve deneyimleri yaşamak, kaliteli çekirdeklerle, damak tatlarına uygun sonuçlar veren kahve demleme yöntemleriyle demlenmiş kahveleri içmek istiyorlar. Bu yazıda, hem evde severek kullandığım hem de yeni nesil kahvecilerde en çok tercih ettiğim kahve demleme yöntemlerine değiniyor olacağım.
1. Espresso Makinesi
Presslenen kahvenin espresso makinesinde ısınan suyla demlenmesiyle hazırlanan espressoyu özellikle hafta içi spora ve işe gitmeden önce içmekten keyif almamın en önemli sebeplerinden biri çok hızlı hazırlanıyor olması. Bir dakikadan az bir sürede hazırlanmasının yanı sıra, çekildikten sonra küçük kapsüllere konan kahvenin bayatlamaması ve aromasının bozulmaması, eşsiz bir kahve deneyimi yaşamanıza olanak sağlıyor.
Espresso Nedir ve Nasıl Yapılır?
Eğer espresso gibi yoğun ve sert aromalı kahveler içmeyi seviyorsanız ve farklı aromalar denemek istiyorsanız bir espresso makinesi almanızı kesinlikle tavsiye ederim. Her ne kadar “Espresso makineleri ve kapsülleri çok pahalı!” fikri kanıksanmış olsa da dışarda kahveye harcanan paralarla kıyaslandığı zaman makineye ayrılan bütçe hiçbir şey değil. Ayrıca siz de bir kahve meraklısı olarak dışarda içtiğiniz kahvenin hangi çekirdeğe ait olduğunu nasıl demlendiğini merak etmekten kendinizi alamıyorsanız kendi espresso makinenizi alabilir, suyun basıncından tutun, içeceğiniz çekirdeğe kadar karar verebilir, farklı aromalar deneyebilirsiniz. Tek dezavantaj olarak espresso kahvesi makinelerinin düzenli temizliğe ve bakıma ihtiyacı var. Bu nedenle su borularının kireçlenmesini önlemek için kullanım talimatlarına göre temizlik yapmak makinenizin ömrünü uzatacaktır.
Ben birçok espresso makinesini araştırdıktan sonra fiyat-performans olarak Tchibo Caffisimo Easy almayı tercih ettim. Kullanımının kolay olması ve kapsül kahve fiyatlarının Nespresso’ya göre çok daha uygun olmasının etkisi büyük oldu. En çok tercih ettiğim uzun çekim espresso kapsül kahvelerin arasında Caffè Crema Blond Roast, Caffè Crema India, Caffè Crema Barista ve kısa çekim kapsül kahvelerin arasında Espresso Brasil, Espresso El Salvador, Espresso Barista yer alıyor.
2. Filtre Kahve Makinesi
Çok fazla çeşidi bulunan ve son yıllarda popülerliğinin artmasıyla birlikte artık neredeyse her evde, ofiste bulunan filtre kahve makineleri kolay kullanımı açısından oldukça tercih ediliyor. Çoğunlukla kahvenin nasıl demlenmesi gerektiğine pek dikkat edilmeden filtre kahve demleniyor olsa da taze çekilmiş ve doğru oranda suyla demlenen bir filtre kahveyi içmek gerçekten de çok keyifli oluyor. Eğer makinanızda kahve öğütme özelliği yoksa az miktarlarda kahve çektirip almanızı öneririm. Demlerken kişi başı 16 gram kahve kullanılacak şekilde hesaplayacak olursak toplam haftalık 100-150 gramlarda almak, sürekli taze kahve içmenize olanak sağlayacaktır.
Filtre Kahve Nedir ve Nasıl Yapılır?
Su oranını kahvenin türüne, su emme oranına göre ayarlamanız kahvenin aromasını ve gerçek tadını almanıza yardımcı olacaktır. Türkiye’deki musluklardan akan sular çoğunlukla kireçli olduğu için içme suyu kullanmak hem daha sağlıklı olacak hem de uzun vadede kahve makinanızın zarar görmesini engelleyecektir.
Filtre kağıtlarını makinanızın boyutuna göre ½ ya da ¼ şeklinde tercih edebilirsiniz. Filtreyi makinaya yerleştirdikten sonra birkaç damla kaynar suyla ıslatmak hem filtrenin makinaya yapışmasını sağlar hem de bazı filtrelerde yer alan boya ve kimyasalların giderilmesine yardımcı olur.
En çok tercih ettiğim filtre kahvelere gelecek olursak, Tchibo Blond Roast ve African Blue diyebilirim. Ayrıca Petra Roasting Co.’nun Etiyopya Hunkute kahvesi de açık ara en güzel filtre kahvelerden biri olabilir.
3. Moka Pot
Espresso makinesi almadan önce espressoya en yakın tadı verebilen moka pottan bir tane alıp denemek istedim. Biraz daha yakından tanımak gerekirse, Türkiye’de bir ev için Türk kahvesi cezvesi ne ise İtalyan evlerinde de Moka Pot o anlama geliyor. Moka pot ocak üstünde içinde su buharının oluşturduğu 2,5-3 bar basınçla kahve demlememize olanak sağlayan bir kahve demleme cezvesidir. Moka potta kahve demlemek için model büyüklüğüne göre soğuk su, ince öğütülmüş taze kahve ve bir ocağa ihtiyacımız var. Öncelikle alt hazneye emniyet çizgisine kadar soğuk su koyup ardından filtre kısmına taze ve ince çekilmiş kahvemizi sıkıştırmadan tepeleme doldurulur ve ocakta orta ateşte pişirilir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta olarak ana maddesi alüminyumun manyetik iletkenliği olmadığı için klasik bir alevli ocak kullanmanız gerekiyor. Normal bir ocakta demlerken yaklaşık 3 dakika içinde kahveniz hazır hale geliyor.
Moka Pot Nedir ve Moka Pot’la Nasıl Kahve Yapılır?
Çalışma şekli ise şu şekilde, su buharının yarattığı basınç alt haznedeki suyun filtreden geçerek demlik kısmına birikmesini sağlıyor ve kahveniz demlenmiş oluyor. Moka potla demleme yaparken tercihen Arabica, taze kavrulmuş ve ince öğütülmüş kahve daha çok tercih ediliyor. Birçok farklı kahveyi denedikten sonra en çok Coffeerem’den aldığım başkent Addis Ababa’nın güneyindeki Sidamo bölgesinden gelen Ethiopia Sidamo çekirdeğini beğenmiştim. Kahvenizi sipariş verirken moka pota göre çektirmeyi unutmayın.
İtalya ve Güney Amerika’da kahve demlemek için sıklıkla tercih edilen alüminyum bir cezve olan moka potların en ünlü ve tanınan markalarından biri Luigi de Ponti tarafından Alfonso Bialetti için üretilmiş olan Bialetti’dir. Bialetti moka pot modellerini dünyanın her yerinde görebilirsiniz. Geleneksel bir tasarım haline gelen bu model daha sonra bir çok markaya da ilham kaynağı olmuştur.
4. Aeropress
Üçüncü nesil kahvecilerle birlikte hayatımıza giren Aeropress, espresso’ya yakın bir lezzeti gittiğiniz her yerde yakalayabilme felsefesi ve amacıyla ortaya çıkmış ve 2005 yılında Amerikan oyuncak tasarımcısı olan Alan Adler tarafından dizayn edilmiştir. Aeropress ile demlenen kahve temel olarak Espresso kalitesinde kahve demlemeyi sağlamak için tasarlanmış olsa da ortaya çıkan kahve filtre kahveden biraz daha yoğun bir kıvamdadır.
Aeropress Nedir ve Aeropress'le Nasıl Kahve Yapılır?
AeroPress’te mekanizma iç içe geçmiş iki silindirden oluşur. Bu silindir esnek ve hava geçirmez bir contaya sahiptir ve şırıngaya benzer şekilde daha büyük silindirin içine girer. Silindirler, gri renkli polipropilenle kaplanmıştır. Bisphenol A (BPA) maddesi içermeyen plastikten imal edildiği için bu kahve demleme yönteminde hiçbir sağlık riski oluşturmaz.
Bu demleme yöntemini diğerlerinden farklı kılan şeyse kahvenizin basınç ile demleniyor olmasıdır. Espresso makinesinde kahveler 9-10 bar basınçla demlenirken Aeropress’te bu basınç yalnızca 2-3’tür. Bu sayede aroması çok daha yoğun, tadı acı olmayan ve hızlı demlenmesi nedeniyle asiditesi düşük bir kahve elde etme imkanı sunmaktadır. Aeropress'le yaklaşık olarak büyük bir kupa kahve demleyebilirsiniz. Elektriğe ihtiyaç olmadığı ve kompakt bir yapısı olduğu için valiz veya sırt çantanıza atarak yanınızda istediğiniz yere götürebilirsiniz.
Aeropressi’n çalışma mantığı basit olarak şu şekildedir: öğütülen kahve çekirdeklerine yaklaşık biri dakikalık bir itme kuvveti uygulanır. Bu itme kuvveti kahvenin demlenmesini sağlar ve posa filtreden geçerek sıvıdan ayrılır. Aeropress için uygun kahve fitreleri disk şeklindeki kağıt filtrelerdir. Kahvemizi Aeropress ile demlemek için yaklaşık olarak 15 gram orta ince öğütülmüş taze kahveyi, ürünün yanında gelen ölçü kaşığı kadar hazneye koyarız. Biraz su ekleyip 10 saniye karıştırdıktan sonra tüm suyu hazneye boşaltırız. Bir dakika kadar kahvemizin demlenmesini bekledikten sonra 30 saniye içerisinde üstten bastırarak kahvemizin basınçla filtreden geçip kupamıza akmasını sağlarız. Elbette bu yöntemde de kahve çeşidi, öğütme boyutu, su sıcaklığı ve demleme süresi ile devamlı oynayarak kendi damak tadınıza en uygun kahveyi keşfedebilirsiniz.
5. French Press
Belki de hepimizin en çok aşina olduğu, hem uygun fiyatlı hem de neredeyse her markette karşımıza çıkan French press, cam bir kabın içerisinde kalın öğütülmüş kahve çekirdeklerinin üzerine sıcak su eklenerek ve ağız kısmında bulunan süzgecin piston yardımıyla aşağı doğru bastırılarak kahvenin sıkıştırılması sonucunda filtre kahve demlenmesi yöntemidir. Her ne kadar isminden dolayı icadı konusunda hepimizin aklına ilk olarak Fransızlar gelse de İtalyanlar da en az Fransızlar kadar hak sahibi olduklarını iddia ediyorlar; hatta French pressin ilk patenti İtalyanlar tarafından alınmış.
French Press Nedir ve French Press’le Nasıl Kahve Yapılır?
Filtre kahvenin dışında dilediğiniz bitki çayını hatta siyah çayı bile French presste demleyebilirsiniz. Filtre kağıdı gerektirmediği, elektriksiz çalıştığı ve hafif olduğu için hem kullanımı hem de taşıması çok kolay. Genellikle tek kişilik boyutlarda üretilse de 2-3 kişilik modeller de mevcuttur.
French pressle kahve hazırlaması oldukça kolay, demleme yaparken 200 ml suya 1 tatlı kaşığı yani 15-16 gram kahve koymanız yeterli olacaktır. Eğer içerisine su ve kahveyi koymadan önce French pressinizi ısıtırsanız demleme esnasında kahvenizin çabuk soğumasını da engelleyebilirsiniz. Özellikle sert kahveler içenler French presste kahve demlemeyi oldukça sevecektir çünkü demlenme süresini kendiniz ayarlayabilirsiniz, damak tadınıza uygun sertliğe göre demleme süresini uzatabilir ya da kısaltabilirsiniz. Kahve ve bitki çaylarının yanı sıra latte benzeri kahveler yapmak için French pressi manuel süt köpürtücü olarak da kullanabilirsiniz. İçine konulan ılık sütü pistonu hızlıca aşağı yukarı hareket ettirerek sütü köpürtebilirsiniz.
6. Chemex
Özellikle üçüncü nesil kahvecilerle hayatlarımıza giren ve ilk başlarda pek de anlam veremediğimiz büyük bir dizayna sahip olan Chemex kahve demleme yöntemi 1941 yılında yaklaşık 300 adet patent sahibi bir mucit olan Alman Dr. Peter Schlumbohm tarafından icat edilmiştir. Bir kimyager olan Dr. Peter Schlumbohm, Chemex’i sadece bir kahve demleme aracı olarak değil, aynı zamanda şık bir kahve servis yöntemi olarak tasarlamıştır. Aynı zamanda çift katmanlı ve kendi aroması olmayan Chemex kahve filtrelerini de icat etmiştir.
Chemex Nedir ve Chemex’le Nasıl Kahve Yapılır?
Chemex’in en önemli özellerinden biri, borosilikat cam teknolojisi ile üretildiği için koku ve kimyasal kalıntıları geçirmez ve bünyesinde barındırmaz. Bu özellik kahvenizin tadına doğrudan etki eder ve her seferinde aynı tadı yakalayabilmenizi sağlar. Chemex’inizdeki kahvenin soğumasını istemiyorsanız doğrudan ocak üstünde demleyebilir, soğuduğu takdirde yeniden ısıtabilirsiniz.
Chemex ile kahve demlerken filtre kağıdı Chemex içine yerleştirilir, üç bölümlü tarafı ağız kısmına getirilir. Filtre ve kahvenin konulacağı sürahi sıcak su ile ıslatılır ve bu su dökülür. Kahve filtre kağıdının orta kısmına gelecek şekilde konur ve sallanır. Bu hareket kahvenin dengeli yayılmasına yardımcı olacaktır. Su kaynadıktan sonra kahvenin üzerine dökmeden önce yirmi-otuz saniye boyunca dinlendirilir. Öncelikli amaç tüm suyu dökmek değil kahveyi ıslatmak olmalıdır. Tüm kahve ıslandıktan sonra blooming yani çiçeklenme aşamasına geçilir. Yirmi-otuz saniye arası bekledikten sonra kahvenin karbondioksit salınımı gerçekleşir. Kalan su aşamalı olarak eklenir, son aşama olarak filtre kağıdı çıkartılır ve Chemex kahve servis edilir.
7. Hario V60
En çok sevdiğim, tek başıma filtre kahve içeceksem mutlaka tercih ettiğim Hario V60 kahve demleme yöntemi Chemex’ten tamamen farklı görünse de, her ikisinde de aynı damlama yoluyla demleme yöntemi uygulanır. Her ne kadar küçük ve mütevazi bir görünüme sahip olsa da, V60 yalnızca birkaç adımda muhteşem bir filtre kahve yapmak isteyenler için paha biçilemez bir demleme aparatıdır. Hario V60 ile diğer demleme yöntemlerine göre çok farklı kahve aromaları elde etmek mümkündür. 60 derecelik açıya sahip koni şekli suyun merkezden akmasını sağlayarak kahve ile daha fazla temasını mümkün kılar. Koninin altında bulunan büyük delik ise suyun akış hızını belirleyerek sertliğini ayarlamaya yardımcı olur.
Hario V60 Nedir ve Hario V60’la Nasıl Kahve Yapılır?
Hario V60’ta kahvenin sertliğini çekirdeklerin çekimi ve suyun akış hızıyla belirlemek mümkündür. Bu sayede V60 ile hem sert hem de yumuşak içime sahip kahveler hazırlamak son derece basit bir hale geliyor. Suyu saat yönünün tersine dökerek kahve yatağında daha fazla türbülans yaratabilirsiniz. Bu da kahvenin aromasının daha iyi çıkmasını sağlar.
Kahve filtresinin kağıt tadının kahveye geçmesini engellemek için filtreyi yerleştirdikten sonra her yerini hafifçe ıslatmanız gerekir. Beyaz filtreler, kahverengi filtrelere göre daha az kağıt tadı verdiği için ben de beyaz filtreler tercih ediyor. Tek kişilik bir V60 kullandığım için de ½ boylarında beyaz filtre alıyorum. Tek kişilik V60’ların avantajlarından biri olarak hem daha hızlı bir demleme sağlanabiliyor ve bu sayede kahve daha geç soğuyor hem de oranlar daha rahat ayarlanabildiği için aromalar ve tatlar rahatlıkla elde ediliyor.
8. Cold Brew
Cold Brew yani Türkçe karşılığıyla soğuk demleme yöntemi, kalın öğütülmüş kahve çekirdeklerinin, soğuk suyun içerisinde uzun bir süre bekletilerek demlenmesiyle elde edilen bir kahve demleme yöntemidir. Her ne kadar soğuk kahveyle karıştırılsa da soğuk kahve herhangi bir kahveye buz eklenmesiyle yapılan bir kahve çeşidiyken Cold Brew’un mantığında soğuk su ve yüksek miktarda kahveyi buluşturup buzdolabında yaklaşık 20 saat bekletmek vardır. Cold Brew’de, kahve soğuk su ile demlendiği için, sıcak suyla demlenmiş bir kahve gibi yoğun bir asidite oranı içermez. Bu sebeple daha az keskin tada sahip bir içecek elde edilir ve Cold Brew içerken mide ekşimesi ya da reflü gibi mide sorunlarıyla karşılaşmazsınız.
Cold Brew Nedir ve Soğuk Demleme Kahve Nasıl Yapılır?
Kullanılan çekirdeklerin ince veya orta boyutta öğütülmesi, Cold Brew’un acı bir tada sahip olmasına sebep olur. Bu yüzden özel olarak çekilmiş, kalın öğütülmüş kahve çekirdekleri kullanılır. Bu sayede çok daha tatlı ve hoş tadım notaları ortaya çıkar. Üç hazneden oluşan Cold Dripper, Cold Brew demlerken en çok tercih edilen ve en iyi sonuç alınan yöntemdir. En üst hazneye buzlu su, ortadaki hazneye de kahve koyulur, demlenen kahve en alttaki haznede birikir. Ekipmanın suyu damlatma süresini 2-3 saniyede bir damla olacak şekilde ayarlanır. Tüm su tükendiği zaman alttaki hazne alınır ve şişelere doldurulur. Buzdolabına beklettikten sonra soğuk bir şekilde tüketilir.
Etiyopya'da Kökenleri: Kahvenin tarihi, Etiyopya'nın Kaffa bölgesine dayandığına dair yaygın bir inanış vardır. Efsaneye göre, 9. yüzyılda bir çoban olan Kaldi, keçilerinin bazı yabani çalılardan yedikten sonra anormal derecede canlı olduğunu fark etti. Bu bitkilerin meyvelerini denedikten sonra Kaldi'nin de enerji seviyesinde bir artış olduğunu gözlemlediği söylenir.
Arap Yarımadası ve Kahve Evleri: Kahvenin, 15. yüzyılda Yemen'de popüler hale geldiğine ve oradan da Arap Yarımadası'na yayıldığına inanılır. Mekke ve Medine gibi kutsal şehirlerde kahve evleri, insanların sohbet etmek, haberleri paylaşmak ve hatta satranç oynamak için toplandıkları sosyal merkezler haline geldi.
Osmanlı İmparatorluğu ve Avrupa'ya Yayılışı: 16. yüzyılda kahve, Osmanlı İmparatorluğu aracılığıyla Avrupa'ya tanıtıldı. Kahve, İstanbul'da büyük popülerlik kazandı ve kahvehaneler, önemli sosyal ve kültürel etkinliklerin merkezi oldu. Avrupa'ya yayılmasından sonra, kahve Venedik, Paris, Londra ve diğer büyük şehirlerde kahve evlerinin açılmasına yol açarak hızla popülerlik kazandı.
Koloniyalizm ve Küresel Yayılım: Avrupalı güçler, kahve üretimini kontrol altına almak için Latin Amerika, Asya ve Afrika'daki kolonilerinde kahve plantasyonları kurmaya başladı. 17. ve 18. yüzyıllarda kahve, küresel bir ürün haline geldi ve günümüzde Brezilya, Vietnam ve Kolombiya gibi ülkeler en büyük kahve üreticileri arasında yer alıyor.
Modern Kahve Kültürü: 20. yüzyıldan itibaren, kahve tüketimi ve kültürü dünya çapında evrimleşmeye devam etti. Espresso, latte, cappuccino gibi çeşitli demleme yöntemleri ve kahve türleri popülerlik kazandı. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve adil ticaret gibi konular, kahve endüstrisinde giderek daha fazla önem kazanmaktadır.
Kahve, yüzyıllar boyunca ekonomik, sosyal ve kültürel bir fenomen olmuştur ve dünya çapında milyonlarca insan için vazgeçilmez bir içecek haline gelmiştir.