Kırmızı alg şubesinden Porphyra cinsinden yenilebilen bir deniz yosunu olan nori, Japonların ünlü yemeği sushi’de kullanılmasıyla ünlenen bir deniz ürünü oldu. Uzakdoğu mutfağında pek çok tarifte kullanılmasına rağmen dünyada sushi yosunu olarak nam salan nori, git gide yaygınlaşan ve kullanım alanı tüm dünyada artan bir ürüne dönüştü. Saf halde elde edilen nori genellikle Japon stili bir kağıt imalatını andıran şekilde serilerek kurutuluyor ve bu şekilde kullanılıyor. Tabii ki yaygın olmasa da nori taze şekilde de tüketiliyor.
Nori’nin tarihçesine baktığımızda ise ilk kayıtların 8. yüzyıla kadar dayandığını görüyoruz. Nori’nin aslında ilk etapta neredeyse tüm deniz yosunlarını kapsayan bir tanımlama için kullanıldığını görsek de daha sonra sushi yosunu ile özdeşleşen bir kavrama dönüştüğünü görüyoruz. Yani, kısaca bu bitkinin Japon ve Uzakdoğu kültüründe çok uzun yıllardır yaygın bir deniz ürünü olarak kullanıldığı görülüyor.
Nori, üretimi ve işlenmesi yönünden ciddi anlamda tarımsal teknik gerektiren bir bitki. Özellikle yabani tabir ettiğimiz şekilde doğada bulunan türlerin işlenmesi odlukça zahmetli. Bu nedenle, modern dönemde nori bir kültür bitkisine dönüştürülmüş durumda ve özel olarak bu deniz bitkisinin yetiştiriciliği yapılıyor. Nori çiftlikleri deniz içerisinde yer alıyor ve bitki 45 kadar kısa bir süre sonra hasada uygun hale geliyor. Daha sonra hasat edilen bitkiler özenle işlenip, mutfaklarda kullanılmak üzere sofralarımıza kadar ulaşıyor.
Nori üretiminde ve tüketiminde Japonya açık ara lider konumda. Japonları bu konuda Çin izliyor; ancak Çin Japonya’nın üçte biri kadar nori üretebiliyor ve tüketim de buna paralel olarak daha az. Dünyada ise sushi ile birlikte nori tüketimi son yıllarda artmış durumda.