Öküzgözü ile birlikte Türkiye’nin en değerli kırmızı şarap üzümlerinden biri olan Boğazkere, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaygın olarak yetiştiriliyor. Boğazkere’nin en verimli şekilde ve en yaygın olarak yetiştirildiği Diyarbakır yöresi ise bu üzümün anavatanı olarak biliniyor. Hatta Boğazkere, Diyarbakır yöresine ait olduğunu, aldığı “coğrafi işaret” ile ispatladı.
Küçük taneli, koyu renkli ve kalın kabuklu bir üzüm türü olan Boğazkere, adını yoğun ve kuvvetli tanenlerinden alıyor. Gövdesi güçlü fakat asiditesi düşük şaraplar veren Boğazkere, keskin tadı ve dokusu ile öne çıkıyor. Monosepaj şeklinde yalnızca Boğazkere’den yapılan şaraplar, damakta oldukça buruk ve keskin bir tat bırakıyor. Ağzı kurutuyor ve neredeyse boğazı kesiyor. Boğazkere adeta isminin hakkını veriyor. Boğazkere bu kadar güçlü bir üzüm olması nedeniyle ya meşe fıçılarda yıllandırılıyor ya da farklı kırmızı şarap üzümleriyle kupaj yapılıyor. Boğazkere’nin yanına en çok ülkemizin bir diğer önemli şarap üzümü olan Öküzgözü yakışıyor. Bu ikili dünyaca ünlü ve çok lezzetli şarapların ortaya çıkmasını sağlıyor.
Boğazkere üzümü şaraplara vişne, karadut, böğürtlen gibi kırmızı meyve aromaları ve baharatlı tatlar katıyor. Meşe fıçılarda yıllandırılan Boğazkere üzümlerinde ise vanilya ve kakao gibi keskin aromalara rastlamak mümkün oluyor. Boğazkere temelli şarapların en iyi ve kaliteli örnekleri 5 – 15 yıl arası yıllandırılan şaraplardan çıkıyor.
Türkiye’de Boğazkere’nin içinde bulunduğu birçok kupaj bulunuyor. Öküzgözü bu üzümün en iyi eşlikçisi olsa da Boğazkere farklı kırmızı şarap üzümleriyle de uyum sağlayabiliyor. Ülkemizde, Boğazkere kupajı olan pek çok kaliteli şarap üretiliyor. Bu şaraplar yurtiçi ve yurtdışında büyük ilgi görüyor.