Mango günümüzde pek çok insanın tanıdığı bir meyve haline geldi. Kökeni Hindistan ve Güney Asya olan mango artık neredeyse mahallemizdeki marketlerde, manavlarda bulunur hale geldi. Durum böyle olunca mango insanlar tarafından tropik bir meyve olarak görülmekten yavaş yavaş çıkıyor gibi. Mangoyu bu denli ünlü yapan tarafları hoş kokusu, iştah açan görüntüsü ve muhteşem tadı diyebiliriz.
Mango tropik meyveler arasında yetiştiriciliği en çok yapılan ve birçok alanda kullanılan türlerden bir tanesi. Mango gıda olarak kullanılmasının yanında dekorasyonda, kutlamalarda dekor olarak ve dini ayinlerde kullanılıyor.
Mangonun bilimsel kökenine baktığımızda “Anacardiaceae” familyasından geldiğini görüyoruz. Dünyada en çok bulunan ve gıda olarak tercih edilen mango türü ise “Mangifera indica”. Bu tür dışında, “Mangifera” cinsine ait pek çok farklı mango türü de doğal olarak çeşitli bölgelerde yetişiyor. Mango kaju ve Antep fıstığı gibi lezzetli kuruyemişler ile aynı aileden geliyor.
Mango meyvesinin pürüzsüz bir kabuğu ve sulu, muhteşem lezzete sahip iç kısmı var. Aynı zamanda mango çekirdeğinin de insan sağlığına iyi geldiği söyleniyor. Mangonun kabuğu yenmiyor. Kolayca açılabilen kabuğunun altında kalan etli ve sarı renkteki kısım ise tam bir lezzet ve aroma bombası. Mango meyvesi işlenmeden de afiyetle yenebileceği gibi konserve ve kurutulmuş olarak da tüketilebiliyor. Mango aynı zamanda içeceklerde, tatlılarda ve şekerlemelerde kullanılıyor.
Doğada bulunan en güçlü lif kaynaklarından biri olan mangonun özellikle göz ve cilt sağılığına çok iyi geldiği biliniyor. Ayrıca lifli bir yapıya sahip olması nedeniyle uzunca süre tokluk hissi verebiliyor.