Yulaf en sağlıklı ve en besleyici tahıl ürünlerinden biri olmasıyla ön plana çıkıyor. Üstelik pek çok yulaf türü, 21. yüzyılın en tartışmalı depo proteinlerinden glüten içermiyor. Bazı yulaf türlerinin glüten içerdiği ve yulaf bazlı gıdalarda glüten olma ihtimalinin de yüksek olduğunu unutmamak gerek. Özellikle çölyak hastalığı gibi ciddi rahatsızlıkları olanların yulafı beslenme diyetlerine dahil ederken çok dikkatli olmaları gerekiyor. Bunlar dışında kalan grup ise yulafın nimetlerinden sorgusuzca yararlanabilir. Çünkü yulaf inanılmaz bir besin ve lif deposu. Aynı zamanda sağlıklı yaşamı benimseyenler ve diyet yapanları aç kalmaktan kurtaran bir gıda diyebiliriz. Yulaf yüksek doğal lif içeriği ve karbonhidratlı (nişastalı) yapısı nedeniyle kişiyi uzun süre tok tutabiliyor.
Anadolu’da uzun zamandır yaygın şekilde yetiştirilen yulaf daha önceki yıllarda yalnızca hayvan yemi olarak kullanılıyordu. Bazen de köylerde buğday ununun yetmediği yerlerde takviye olsun diye un haline getirilip tüketiliyordu. Bugünlerde ise yulaf mutfakların vazgeçilmez ürünlerinden biri haline geldi. İşlenmiş yulaf hamur işlerinden tatlılara kadar pek çok alanda kullanılıyor. Sporcular ve sağlıklı beslenen kişiler ise yulafı daha çok yulaf ezmesi veya yulaf lapası şeklinde tercih ediyor. Tüm dünyada yulafın popülaritesi artınca fiyatlarının da arttığını söylemek gerek. Yulaf çok ucuz bir tahıl ürünüyken şimdilerde ise fiyatı ile dikkat çekiyor.
Yulaf insanlar için kalp sağlığını korumada, sindirim sistemini ve kan şekerini ile kolesterolü düzenlemede oldukça önemli katkı veren bir besin maddesi olarak biliniyor. Yulaf aynı zamanda sağlıklı kilo verme ve kas kazanma konularında da etkili.